🛷 Safra Kanalına Takilan Stent Ağrı Yaparmı

ThKla. 1008 Son Güncelleme 1008 TAKİP ET İZMİR, DHA - KADINLARDA ve 40 yaş üzerinde daha sık görülen safra kesesi taşları sessiz ilerliyor ve müdahale edilmediğinde tehlikeli olabiliyor. Gastroenterolog Prof. Dr. Ethem Tankurt safra kesesinde görülen taşların büyük çoğunluğunun sessiz taş olduğunu belirtti ve "Bunlara tedavi gerekmez. Ancak ilk belirtisi ağrı olan taşlarda eğer tedavi yapılmazsa zaman içinde ateş, tıkanma ve sarılığa kadar giden komplikasyonlar yaşanabilir. Tek çaresi de ameliyattır" dedi. İzmir Kent Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Ethem Tankurt, safra kesesi taşlarının tüm dünyada sık görülen bir sağlık sorunu olduğunu söyledi. Yapılan araştırmalarda 60 yaş üzerinde kadınların Avrupa'da yüzde 17, Amerika'da yüzde 9, Türkiye'de ise yüzde 15'inde safra taşı bulunduğunun belirlendiğini kaydeden Tankurt, "Bu oran erkeklerde daha az olup yüzde 6-12 arasındadır. Safra karaciğerde yapılıp oradan safra kesesine geliyor. İşte bu safra sıvısının kimyasal yapısına bağlı olarak bazı kişilerde kristalleşmeler meydana geliyor. Bu kristaller zaman içinde kum tanesi büyüklüğüne, daha sonra da taş büyüklüğüne ulaşıyor. Bazen de birleşip koyulaşarak safra çamuru dediğimiz birikinti görünümü alıyor. Safra taşının neden oluştuğunu kesin olarak bilmiyoruz ama en önemli etkenin safranın kimyasal yapısını belirleyen genetik faktörler olduğu düşünülmektedir. Ayrıca hormon benzeri ilaçlar ve obezite, diyabet, karaciğer hastalıklarının da safra taşı oluşumunu artırdığı biliniyor" dedi. İLK BELİRTİ AĞRI Safra taşlarının büyük çoğunluğunun 'sessiz taş' olup hiçbir belirti vermediğine dikkat çeken Prof. Dr. Tankurt, sözlerini şöyle sürdürdü "Bunlar tesadüfen ultrason tetkiklerinde yakalanıyor. Belirti vermeye başlamış taşlarda ilk semptom ağrıdır. Birlikte bulantı olabilir. Belirti veren taşlarda tedavi yapılmazsa zaman içinde komplikasyon gelişir. Bu belirtilerden başlıcası kese iltihaplanması sonucu şiddetli ağrı ve ateş ya da taşın ana safra kanalına düşmesi sonucu oluşan tıkanma sarılığıdır. Bu durumda pankreatit de olaya eşlik edebilir. Safra taşlarının sessiz döneminde hiçbir tedavi gerekmez ve sadece yıllık ultrasonografi kontrolleri ile izlenir. Ağrı başlamışsa tek tedavi yöntemi ameliyattır. Kapalı kese ameliyatı bugün dünyada en çok yapılan, kolay ve genellikle sorunsuz bir tedavi yöntemidir." FOTOĞRAFLI Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Serdar Yol, "Cerrahi yöntemlerle çıkartılamayan periampüller bölge tümörlerinin tıkadığı safra yollarına ERCP yöntemi ile stent takarak hastanın daha uzun yaşama şansını yakalamasını sağlıyoruz Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Serdar Yol, "Cerrahi yöntemlerle çıkartılamayan periampüller bölge tümörlerinin tıkadığı safra yollarına ERCP yöntemi ile stent takarak hastanın daha uzun yaşama şansını yakalamasını sağlıyoruz" dedi. Samsun'da Büyük Anadolu Hastanesi'nde safra yollarında en sık olarak görülen, taş ve tümörlerin neden olduğu tıkanmalara ERCP yöntemi ile uygulanan tedavi metotları hakkında bilgi veren Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Serdar Yol, özellikle cerrahi müdahale ile çıkartılamayan tümörlerin neden olduğu tıkanmalara stent uygulaması rutin olarak uyguladıklarını belirtti. ERCP yöntem ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Yol, "Ağızdan yandan görüşlü bir endoskop ile mideyi geçip oniki parmak bağırsağına kadar ilerlediğimiz ve orada safra kanalının ve pankreas kanalının birleşip bağırsağa aktığı kanalı bulup, oradan safra yolları ve pankreas kanalına girip görüntüleme ve bir takım işlemlerin yapıldığı yönteme Endoskopik Retrograt Kolanjiopankreatografi ERCP denir. Daha önceden safra yollarının görüntülenmesinde kullanılan metotlar oldukça sınırlıydı. ERCP yöntemi ile hastayı uyutarak midesine bakar gibi bir hortum yutturarak, kanalın alt ucundan giriyoruz. Bizim yaptığımız ağızdan bağırsağa girip sonra yukarıya çıkarak kanalın ağzını bulup, oradan safra yollarını görüntülüyoruz, görüntülemeden de öteye bir takım tedavi metotlarını uyguluyoruz bu yöntemle. ERCP dediğimiz yöntemden daha sonra çıkan Manyetik Rezonans Kolanjiopankreatografi MRCP diye bir başka yöntem var. Bu bir çeşit MR yöntemi. Önceden ERCP hem tanı hem tedavi yöntemiyken, günümüzde daha çok MRCP teşhis metodu, ama ERCP artık bir tedavi metodu haline geldi. Teşhis koymak için hastaya gereksiz yere hortum yutturmaya gerek kalmıyor. Bugün hasta cihaza yatıyor, damardan ilacı veriliyor ve hastanın safra yollarının görüntülenmesi sağlanıyor, en güncel teşhis metodu. ERCP'nin üstünlüğü şu; safra yollarına direk müdahale etme şansınız var" diye konuştu. Karaciğerin dışındaki safra yollarının en önemli 2 tane patolojisi olduğunu belirten Prof. Dr. Yol, şunları kaydetti "Biz bunlara tıkanma sarılığı diyoruz. Karaciğerden çıkan safra yolundaki tıkanıklıktan bahsediyoruz. Bu tıkanıklığı yapan pek çok neden var, bunlardan 2 tanesini çok sık görüyoruz. Birincisi taş, ikincisi ise tümör. Safra kesesinde taş varsa ve safra yollarında herhangi bir taş yoksa yaptığımız işlem bugün için altın standart haline gelmiş olan kapalı yöntem ile safra kesesinin alınma işlemi. Hem safra kesesinde taş varsa hem de safra yolunda taş varsa bu sefer ERCP devreye girmek zorunda. Safra kesesindeki taşı almadan önce mutlaka ERCP ile kanalın ağzından girip safra kanalından taşı düşürmek zorundayız. Bu pratik bir yöntem. Samsun'da yaygın olarak uygulamasını yaptığımız yöntem bu. Eskiden bunlar için açık cerrahi yapılırdı. Periampüller bölge tümörlerinin ancak yüzde 20'sini cerrahi olarak çıkartabiliyorsunuz. Yüzde 80'ini cerrahi olarak çıkartamıyorsunuz ve cerrahinin de büyük ameliyatlarından birisi ki, biz bunu yapabiliyoruz. Bu hastanın tedavisinde cerrahi anlamda birkaç alternatif var. Bunlardan bir tanesi hastaya açık cerrahi yapabilirsiniz. Karnını açıp oradaki safra kanalını başka bir yöne saptırırsınız. Sonuçta bunun için de hastaya açık cerrahi yapmak zorundasınız, hastanın zaten bir tümör yükü var. O tümörü oradan çıkartmak için değil, sadece sarılık için hastaya bir cerrahi işlem yapmış oluyorsunuz. Hastanın asıl tümörüne yönelik tedavi yapmaksızın hastaya ek bir yük bindirmiş oluyorsunuz. Biz diyoruz ki, buna gerek yok, hastayı uyutuyoruz, oniki parmak bağırsağından girerek tümörün olduğu tıkalı yere stent dediğimiz bir tüp yerleştiriyoruz. Safra bağırsağa akmaya devam ediyor ve sarılık düzeliyor. Ameliyat yapmaksızın endoskopi yapar gibi hastayı tedavi etme yöntemi ortaya çıkıyor. Cerrahi olarak çıkartılamayan tümörlerde en ideal seçenek budur. Zaten tümörü cerrahi olarak çıkartamadığınız zaman çok uzun yaşamıyor hasta. ERCP ile stent yerleştirme yöntemiyle hastanın ömrüne açık cerrahi yaparak zarar vermemiş oluyorsunuz. Hastayı sarılıklı halde bırakırsanız hastanın ömrü daha kısa olur, stent koyduğunuz zaman hasta daha uzun yaşama şansına sahip oluyor. Her gastroentolog bu girişimsel işlemleri yapmayabiliyor. Bir takım komplikasyonları var. Bağırsak delinebilir, acil ameliyat gerekebilir, kanama olabilir, pankreas bezi iltihapları gelişebiliyor. Bu işlemi cerrahlar daha yoğun bir şekilde yapıyor." Pankreas ve safra yolları hastalıklarının tanısı için kullanılan ERCP Endoskopik Retrograt Kolanjiopankreatografi yöntemi, aynı zamanda bu bölgelerin hastalıklarının tedavisinde de başarılı sonuçlar vermektedir. ERCP’nin tanısal işlemlerde başarı oranı % 95, tedavi edici girişimlerde ise % 90’ın üzerindedir. Medstar Antalya Hastanesi Gastroenteroloji Bölümünden, İç Hastalıları ve Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Hilmi Dikici, ERCP’nin kullanım alanları hakkında bazı bilgileri paylaştı. ERCP nasıl yapılır? Karaciğerde üretilen safra salgısı, safra kesesinde depo edilir ve buradan safra kanalı aracılığıyla, ince barsağın başlangıcına açılarak dökülür. İşaret parmağı kalınlığında bükülebilir bir tüp duodenoskop, ağız yolu ile hasta uyutularak, ince barsağın başlangıç yerine kadar yerleştirilir. Özel yardımcı ekipmanlarla, bu kanala girilir ve kanal ayrıntılı görüntülenir. Sonrasında soruna yönelik olarak kanalda açma, temizleme, stent yerleştirme gibi işlemler yapılır. Teşhis ve tedavi amaçlı kullanılıyor ERCP, safra yolunda tıkanmaya yol açan herhangi bir nedeni saptamak ve aynı zamanda tedavisini sağlamak amacı ile, öncelikle gastroenteroloji hekimlerince uygulanmakta olan bir yöntemdir. ERCP’nin uygulamaya girişiyle tıkanıklığa bağlı sarılığı olan hastalara yaklaşım büyük oranda değişmiştir. ERCP yöntemi ameliyat öncesi ve sonrasında da kullanılabilir ERCP yöntemi en sık, safra yolu taşlarını ameliyatsız olarak çıkarmak amacıyla kullanılmaktadır. Safra kesesinde taşların bir kısmı, keseden kanala düşerek, kanalın ağzını tıkayabilmekte, bu nedenle safa salgısı barsağa akamadığı için, hastalarda sarılık, karın ağrısı, bulantı, kusma, ateş vb sorunlar oluşabilmektedir. Hem safra yolu, hem de safra kesesi ameliyatı geçirmesi gereken bu hastalar, kese ameliyatı öncesinde, ERCP yapılarak safra kanalı temizlenmekte, böylece yapılacak ameliyatın sadece safra kesesine yönelik olması sağlanabilmektedir. Bu sayede, hastanın günlerce hastanede kalması veya açık yöntemle safra kesesi ameliyatı geçirmesinin önüne geçilebilmektedir. Bazen safra kesesi ameliyatla alındıktan bir süre sonra, safra kanalına taş düştüğü anlaşılabilmektedir. Böyle durumlarda, ERCP ile kanal temizlenerek, hastanın tekrar operasyona girmesine engel olunabilmektedir. Kese ameliyatlarında oluşabilecek safra yolu yaralanmalarını tespit ve tedavi etmek, artık ERCP ile mümkündür. Özellikle laparoskopik kapalı yöntemle yapılan safra kesesi ameliyatları sonrasında meydana gelebilecek, kanalın bağlanması, kesilmesi, kaçakların oluşması gibi bazı istenmeyen yan etkiler, yine ERCP ile tanı ve tedavi yapılabilmektedir. ERCP yöntemi, kanserli hastalarda, tanı ve tedavide kullanılabilmektedir. ERCP’nin önemli katkılarından biri, safra yollarında tıkanmaya yol açarak sarılık oluşturan safra yolu ve pankreas tümörlerinde, gerek tanıyı kesinleştirmek, gerekse stent denilen tüpler yerleştirerek sarılığı açmak ve ameliyat öncesi hastanın genel durumunu düzeltmek veya ameliyattan kurtarmak amacıyla ERCP uygulanmaktadır. Yaşlılarda ve ilerlemiş tümörü bulunan hastalarda, ERCP yoluyla takılan stent veya tüpler, sarılığı ve kaşıntıyı gidererek yaşam konforu ve hayatın sürdürülmesini sağlamaktadır. Soru Safra kanalında tıkanma Sayın doktorum,ana safra kanalına,karaciğer üzerinde oluşan bir kitlenin başı yapması sonucu safra kanalında yapışıklık sonucu tıkanma meydana geldiğinden,ege üniversitesi girişimsel radyoloji bölümünde bir ay önce ana safra kanalına stent takıldı,o anki bilirubin seviyesi 4,99 idi yapılan stent kontrolünde,safranın akımının normal seviyede olduğu ve stenttin işlemini tam olarak yaptığını söyledi doktorumuz bir ay sonra yapılan kan tahlilinde biliburin 1,80 düştün fakat hastamızda ayak ve kollarında çok kaşıntı var idrar rengi açık,gözlerde sarılık yok denecek kadar az,bu kaşıntı ne zaman sürede geçer veya azalır, stent işlemini tam olarak yapmaya devam ettiği takdirde bilibrun seviyesi düşmeye devam edermiş kaşıntıda azalma olabilir mi?cevaplarsanız çok teşekkür bu sarılık vucuttan en seri şekilde nasıl atılabilir? Bu Soruya Doktor Cevabı Gönder 2-3 hafta önce yayınlanan kalp damarlarına takılan stentlerle ilgili yazılarım epeyce ilgi çekti. Okurlardan bir çok soru geldi. Bu hafta 10 başlık altında topladığım bu soruları kısa da olsa cevaplamaya çalışacağım1- Stent kalp krizini önler mi?Bu soruya cevabım hem “evet” hem de “hayır”. Kalp krizinin başlangıcında veya kalp krizinin geldiğini haber veren bir durum varsa, stent takılması krize yol açmakta olan damarı açar ve kalbin hasar görmesini önler. Bu durumda stentler hayat hastanın bir şikâyeti yoksa ve yapılan testlerde kalpte kan akımının yetersiz olduğunu gösteren bir sonuç çıkmamışsa, anjiyo damarda darlık gösterdi diye stent takmak kalp krizi riskini azaltmaz. O nedenle “check up” için “kansız anjiyo” yapıp, darlık bulunursa hemen stent takılması doğru değildir. Önce darlığın kana akımını engelleyip engellemediği Stent takıldı, kolesterol ilacını bıraktım!Bu okur büyük bir hata yapmış. Stent takılması veya baypas ameliyatı yapılması damar darlıklarını giderir ama darlıklara yol açan esas hastalığı tedavi etmez. Damar sertliği dediğimiz hastalığın damarın başka yerlerinde yeni tıkanmalara yol açmasını önlemek için önlem almak gerekir. Kolesterol düşürücü olan statin grubu ilaçlar bu önlemlerden biridir. Kesinlikle doktora danışmadan bırakılmaması gerekir. Stent takılan veya baypas ameliyatı olan bir kişi, statin ilaçlarının yanı sıra, başta asprin olmak üzere doktorunun tavsiye ettiği tüm ilaçları düzenli olarak almalıdır. İlaçlar kadar, hatta daha önemli olan, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, ideal kiloyu koruma ve sigara içmeme gibi damar sertliğiyle mücadelenin temel taşlarını oluşturan tavsiyelere özenle Doktorum damarın stent için çok ince dedi!Yetişkinlerin çoğunda kalbi besleyen her 3 damarın başlangıcında kanın aktığı bölümün genişliği en az 3-4 milimetredir. Kalbi besleyen damar bir ağacın gövdesinin dallanmasına benzer biçimde giderek incelen dallar verir. Dalların uç bölgelerinde damar çapı 1 milimetrenin altına iner. milimetre çapındaki damara yerleştirilebilecek küçüklükte stent var ama, çoğu zaman doktorlar 2 milimetreden küçük damarlara stent koymak istemezler. Çünkü, küçük çaplı stentlerde bir kaç ay içinde yeniden daralma riski yüksektir. Bir başka neden de ince dalların beslediğı kalp alanının küçük olmasıdır. Bu kadar küçük bir bölgede oluşacak olan kansızlık ciddi bir tehlike doğurmaz ve ilaçlarla tedavi Stent ne kadar dayanır, ilerde değiştirmek gerekir mi?Stent takıldıktan sonraki ilk yıl içinde daralmazsa daha sonra tıkanma riski çok düşüktür. Kalp damarına takılan stentin kırılması çok enderdir. Metalden yapılmış olan stentlerin eskimesi söz konusu değildir. Bu nedenle değiştirmek gerekmez. Kaldı ki, değiştirmek mümkün değildir. Damara bir kere yerleştirildi mi stenti ameliyatla damara hasar vermeden çıkarmak çok güçtür. Özellikle işemden sonra bir yıl geçmişse vücut yeni ürettiği hücrelerle üstünü örttüğü stenti kendi parçası haline getirdiği için çıkarmak söz konusu Stent mi taktırayım baypas ameliyatı mı olayım?Ayrı bir yazı konusu olabilecek bu soruya kısa olarak hastanın durumuna bağlı diye cevap verebilirim. Kalbi besleyen 3 damar ve dallarındaki darlıkların yerleri, özellikleri, kalpte başka sorunlar oluup olmadığı, hastanın varsa diğer sağlık sorunlarının ciddiyeti, ne tür bir müdahale yapılması gerektiğini 3 damarda karmaşık ve ağır tıkanıklıklar varsa bir çok doktor baypas ameliyatını tercih eder. Özellikle kalp kası zayıflamışsa ya da ciddi kalp kapak hastalığı söz konusuysa ameliyat tercih edilir. Buna karşılık stentle tam olarak açılabilecek darlıkların varlığında, özellikle bir veya bir kaç stentle çözülebilecek bir sorunsa, stent ile tedavi iyi bir seçenektir. Kalp krizi sırasında stent koyma ameliyata tercih edilir. Üç damardan biri ve bazı durumlarda ikisi darsa stent yerleştirmek daha uygun Sen diyabetlisin, stent yerine baypas olmalısın dediler!Şeker hastalarında kalp damar darlıkları özel bir önem arz eder. Çünkü diyabetlilerde damar sertliği diyabeti olmayanlara göre daha erken başlar ve daha hızlı ilerler. İlaç tedavisinin yeterli olmadığı durumlarda kalbin kanlanmasını düzeltmek kalp krizi ve ölüm riskini azaltır. Bu alanda yapılan araştırmalar eğer diyabeti olan bir hastanın kalbindeki 3 damarda da ciddi darlıklar varsa bu hastalar baypas ameliyatından daha fazla yarar gördüklerini ortaya koydu. Bazı durumlarda 2 damar bile dar olsa bu yol tercih edilir. Eğer darlıklar çok yaygın değilse stentle tedavi daha uygun olabilir. Hangi yol seçilecek olursa olsun, damar sertliğiyle mücadele çok sıkı tutulmalıdır. İlaç tedavisi ve hayat tarzı değişiklikleri kalp krizi ve ölüm riskininin azaltılmasında en az stent ve baypas kadar, hatta daha büyük rol Hindistan’da üretilen stenti taksalar olur mu?Stentin nerede imal edildiği, üretici firmanın hangisi olduğu önemli değildir. Önemli olan kullanılacak olan stentin işe yaradığının ve güvenli olduğunun kanıtlanmış olup olmadığıdır. Stent tellerinin hangi metalden yapıldığı, kalınlıkları, stentin tasarımı, üstündeki ilaç, hatta ilacın bağlandığı ince plastik tabaka bile tedavinin başarısı açısından önemlidir. Yeni bir stent piyasaya verilmeden mutlaka daha önce etkinliği ve güvenliği kanıtlanmış olan stentle karşılaştırılmalı, ancak başarılı bulunduğu zaman piyasaya sürülmelidir. Kısacası, takılacak stentin nerede üretildiği değil etkinliğini ve güvenirliliğini kanıtlayan araştırmalara MR çektirirken, güvenlikten geçerken sorun olur mu?Dünyada yaygın olarak kullanılan kalp stentlerinin büyük çoğunluğu modern MR cihazlarının yaydığı güçlü manyetik alandan etkilenmezler. Yine de, MR cihazına girmden önce takılmış olan stentin özellikleri görüntülemeyi yapacak olan doktor tarafından damarlarındaki stentler çok küçük oldukları için hava alanlarındaki ve diğer yerlerdeki güvenlik denetimlerinde kullanılan cihazlarda sorun yaratmazlar. İncecik tellerden yapılmış olan bir stenteki metal bir diş dolgusunda kullanılan metalden fazla değildir. Yine de hastanın stent takıldığı zaman doktorun verdiği küçük kartı cüzdanında taşımasında yarar Safra kanalıma stent takıldı, kalptekine benzer mi?Stent, telden yapılmış, iki ucu açık silindir şeklinde kafes gibi bir tıbbi cihazdır. Kalp ve damarların dışında bir çok organda kullanılan stentler vardır. Yemek borusunda, safra yollarında, idrar yolarında çeşitli nedenlerle oluşmuş darlıkları açmak için başında kalp damarları için özel yapılan stentler piyasaya çıkmadan önce kardiyologlar, çapları ve boyları uygun olduğu için safra yolları için yapılmış olan stentleri kullanırlardı. Modern stentler kadar olmasa da damarı açık tutmakta işe Baypaslarımdan biri tıkanmış, stent takılabilir mi?Baypas ameliyatlarında bacaktan alınarak aort damarı ile kalbi besleyen damarlar arasına dikilen toplar damarlarda yıllar geçtikçe darlıklar oluşur. Stentler bu tip darlıkların tedavisinde başarıyla bir baypas ameliyatının riskinin yüksek olduğu göz önüne alınacak olursa stenin sağladığı ameliyatsız çözüm bir çok hastaya haklı olarak çok cazip damarlarına takılan stenlerin yeniden daralmasına, kalbin kendi damarlarına takılan stentlere göre biraz daha sık rastlanır. Ayrıca problem çıkarmaya başlayan baypas damarının bir bölümü düzeltilse de çok geçmeden başka bir bölümünde darlık oluşabilir.

safra kanalına takilan stent ağrı yaparmı