🍆 Prepositions Of Movement Konu Anlatımı
prepositionof position exercises-southern hills country club course map-
Summary We use the present perfect , in the negative form, to deny completed actions which have occurred in the past, are connected to the present and still have effects on it. When we use the present perfect in its negative form, we start with the subject, followed by have not and a past participle. In the third person singular, we use has not.
22141 Downloads. PREPOSITIONS. By ag23. There are 4 activities. you have to choose the right preposition of place, time,movement adjective and verb + preposition. 18,140 Downloads. English One book one. By ivanm527. This book has been created as a way to help speaking Spanish speakers to learn English.
Wasman über Verben mit Dativ- und Akkusativ-Ergänzung wissen sollte. Einige wenige Verben haben sogar drei Ergänzungen, eine Nominativ-, eine Dativ- und eine Akkusativ-Ergänzung. Zu dieser Gruppe gehören vor allem Verben des Gebens, Nehmens und Sagens. Diese Verben haben die Besonderheit, dass gleich zwei Personen und eine Sache in einem
jTLPE. Prepositions edatlarİsimler veya zamirlerden önce kullanılan kısa sözcüklerdir. Konum bildirirler. Bu bölümde en çok kullanılanlarını göreceğiz. 1 at -de, -da, yanında, yanına… The girls are at the door. Kızlar, kapıdalar yanındalar. The boy-student is at the blackboard. Erkek öğrenci, yazı tahtasının yanında. The passengers are waiting at the bus-stop. Yolcular, otobüs durağında bekliyorlar. The children are at school. Çocuklar, okuldalar. 2 on -nin üzerinde, üstünde… The blackboard is on the wall. Yazı tahtası duvarda duvarın üzerinde. Mary is sleeping on her bed now. Mary, şimdi yatağında yatağının üzerinde uyuyor. The books are on the table. Kitaplar, masanın üzerinde. The apples on the plate. Elmalar, tabakta. 3 in içinde, içine; -de… The oranges are in the basket. Portakalllar, sepette sepetin içinde. I have fiiled some cola in the bottle. Ben, şişeye şişenin içine biraz kola koydum. There is some milk in the glass. Bardakta bardağın içinde biraz süt var. I am in the classroom. Ben, sınıftayım sınıfın içindeyim. 4 by ile, vasıtasıyla; yanında, yakınında… Hakan usually goes to work by a car. Hakan, işe genellikle otomobil ile gider. They have travelled by plane. Onlar, uçak ile seyahat ettiler. Orhan is going to come home by his bicycle. Orhan, bisikletle eve gelecek. He was standing by the window. O erkek, pencerenin yanında duruyor. 5 under -in altında … The dog was sleeping under a tree. Köpek, bir ağacın altında uyuyor. The ball is under the table. Top, masanın altında. The mechanic is under the car. Tamirci, otomobilin altında. The cat is under the table. Kedi, masanın altında. 6 near yakın, yakında; yanında… I have parked my car near the bus. Ben, otomobilimi, otobüsün yanına yakınına park ettim. The boys are near the bus. Çocuklar, otobüsün yanında. My home is near the school. Evim, okulun yanında yakınında. The pencils are near the notebooks. Kurşun kalemler, defterlerin yanında. 7 next to bitişik, - in yanında… Osman is sitting next to Ayhan. Osman, Ayhan’ın yanında oturuyor. I parked my car next to your car. Ben, otomobilimi senin otomobilinin yanına park ettim. The library is next to the museum. Kütüphane, müzenin yanında. My home is next to my school. Evim, okulumun yanında. 8 opposite - e karşı, karşısında… The libray is opposite the cinema. Kütüphane, sinemanın karşısında. Suna is walking opposite the museum. Suna, müzenin karşısında yürüyor. My house is opposite your house. Benim evim, senin evinin karşısında. The supermarket is opposite the bank. Süpermarket, bankanın karşısında. 9 over üstünde,- nin üzerinde, yukarısında… The window is over the radiator. Pencere, radyatörün üzerinde. A concorde is flying over my home. Bir concorde uçak, evimin üzerinde uçuyor. The shelf is over the table. Raf, masanın üzerinde. There is a picture over the fireplace. Şöminenin üzerinde bir resim var. 10 towards - e karşı, e doğru… Roy is running towards the school-gate. Roy, okul kapısına doğru koşuyor. Hikmet is driving towards his home. Hikmet, evine doğru araba kullanıyor. The students are walking towards their school. Öğrenciler, okullarına doğru yürüyorlar. Oya walked towards the door. Oya, kapıya doğru yürüdü. 11 below -nin altında, aşağıda… Suna’s home is below Ayşe’s home. Suna’nın evi, Ayşe’nin evinin altındadır. The fireplace is below the picture. Şömine, resmin altında. He lives in the flat below me. O, benim altımdaki apartmanda oturuyor. My book is below your book. Kitabım, senin kitabının altında. 12 above -in üstünde, yukarıda… The chemist’s shop is above the supermarket. Eczane, süpermarketin üstünde. The map is above the blackboard. Harita, yazı tahtasının üstünde. The Picture is above the fireplace. Resim, şöminenin üstünde. The clock is above the picture. Saat, resmin üzerinde. 13 between… and … ve… arasında, … ve …nin arasına … Hülya is is sitting between Özge and Ayça. Hülya, Özge ve Ayça’nın arasında oturuyor. Your bike is between the tree and the house. Bisikletin, ağaç ve ev arasında. The school is between the library and the museum. Okul, kütüphane ve müzenin arasında. His dog is between his car and his bicycle. Köpeği, otomobilinin ve bisikletinin arasında. 14 in front of önü, önüne, önünde … There are two cars in front of my house. Evimin önünde iki otomobil var. My uncle is parking his car in front of his house. Amcam, evinin önüne otobüsünü park ediyor. The concert-hall is in front of the city park. Konser salonu, şehir parkının önünde. The teacher is standing in front of Murat. Öğretmen, Murat’ın önünde duruyor. 15 behind -in arkasında, arkada … The school-bus stopped behind the grage. Okul servis otobüsü, garajın arkasında durdu. Oya is standing behind Suna. Oya, Suna’nın arkasında duruyor. I was sitting behind a big tree. Ben, büyük bir ağacın arkasında oturuyordum. The library is behind the museum. Kütüphane, müzenin arkasında. 16 along boyunca … A dog was chasing a cat along the street. Köpek, kediyi cadde boyunca kovalıyordu. He was walking along the road. O erkek, yol boyunca yürüyordu. There were trees all along the river bank. Nehir kenarı boyunca ağaçları vardı. The cat was running along behind its master. Kedi, sahibinin arkası boyunca koşuyordu. 17 across karşıya, karşıda, öbür tarafta … Orhan can swim across the Bosphorus. Orhan, Boğaz’ın öbür tarafına yüzebilir. The school is across my house. Okul,evimin karşısında. A nurse is walking across the street. Hemşire, caddenin karşısına yürüyor. There is a bridge across the river. Nehrin öbür tarafında bir köprü var. 18 through içinden, arasından, bir yandan öbür yana … You and I walked through the field. Sen ve ben, tarlanın içinden yürüdük. The thief came in through the window. Hırsız, pencereden içeriye girdi.Thames flows through London. Times nehri, Londra’nın içinden geçiyor. Water flows through this pipe. Su, borunun içinden akıyor. 19 into -in içerisine… Hasan got into the bed. Hasan, yatağın içine içerisine girdi. The children are going into the classroom. Çocuklar, sınıfın içine içerisine giriyorlar. You opened the door and walked into the room. Sen kapıyı açtın ve odanın içine içerisine yürüdün. She dived into the water. O kız, suya suyun içine daldı.Bu metnin her türlü yayın hakkı A. Hikmet İnce ve aittir. Hiçbir şekilde alıntı yapılamaz ve başka bir yayında kullanılamaz. Aksi davranışta bulunanlar hakkında, hukuk büromuz her türlü yasal işlemi uygulayacaktır. Üçüncü kişilere duyurulur ... Bu İngilizce konu anlatımı 71,968 kez okundu.
İngilizce – Edatlarprepositions ve Kullanımları Eylül 28, 2014 ugur YDS, YDS Döküman İndir 0 Yds prepositions pdf İNDİR BÖLÜM -1 İNDİR BÖLÜM -2 İlgili Yazılarİngilizce Grammer Konu Anlatımıİngilizce 15 adet Muhteşem Dökümanlar pdf indirİngilizce Konu Anlatım Kitap pdf indir Edatlarprepositions İlk yorum yapan olun Bir yanıt bırakın E-posta hesabınız E-posta* Web sitesi Save my name, email, and website in this browser for the next time I comment. This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.
PAST HABITS GEÇMİŞTEKİ ALIŞKANLIKLAR USED TO - WOULD AND PAST SIMPLE “Used to + V1” kalıbı, geçmişte yapılan fakat artık yapılmayan alışkanlıkları, tekrarlanan eylemleri, durumları ya da şu anda yapmış olmaya alıştığımız eylemleri ifade eder. Olay geçmişte meydana geldiği için “use” kelimesinin past geçmiş hali olan “used” kullanılır. I used to run everyday when I was at university. Üniversitedeyken her gün koşardım. Bu cümleyi söyleyen kişi bir anlamda, şu anda koşmadığını da ifade etmektedir.The girl used to wash her dress by hand but now she washes them in her full automatic washing-machine. Kız elbiselerini eliyle yıkardı ama şimdi tam otomatik çamaşır makinesiyle yıkıyor. Bu cümleden de anlaşılacağı gibi, geçmişte kalmış olayların, aksi bir durum olmadığı müddetçe tekrarlanması söz konusu değildir. İNGİLİZCE’DE ÖRNEKLERLE USED TO’ KONU ANLATIMI İngilizce’de geçmişteki alışkanlıklarımızdan bahsederken used to’ yapısını kullanırız. 1. Olumlu cümlelerde kullanımı Özne + used to + fiilin yalın hali I used to drink orange juice with breakfast when I was a child. Ben çocukken kahvaltıda portakal suyu içerdim.When I was six years old, I used to carry my little teddy bear with me. Ben altı yaşındayken, küçük oyuncak ayımı yanımda taşırdım. Artık küçük oyuncak ayımı yanımda taşımıyorum. 2. Olumsuz cümlelerde kullanımı Özne + didn’t use to + fiilin yalın hali I didn't use to drink milk when I was a child.Ben çocukken süt içmezdim. My father didn't use to watch but now he is always before the screen. Babam izlemezdi ama şimdi daima ekranın önündedir. I didn’t use to have any breakfast when I was a student in high school. Ben lisede öğrenciyken hiç kahvaltı yapmazdım. Artık kahvaltı yapıyorum. Yukarıdaki cümleleri incelediğinizde, geçmişte olan alışkanlıkların şu an devam etmediği anlaşılır. Yukarıdaki örnekten Ben lisedeyken kahvaltı yapmazdım fakat artık yapıyorum’ anlamını çıkarabiliriz. Not used to’ nun olumsuz biçiminde used not to’ yapısı da kullanılabilir; fakat didn’t use to’ daha çok tercih edilir. 3. Soru cümlelerinde kullanımı Did + özne + use to + fiilin yalın hali? Did you use to drink milk when you were a child? Sen çocukken süt içer miydin? Did you use to play football when you were at high school? Lisedeyken futbol oynar mıydın? Geçmişte zaman zaman tekrarladığımız eylemler için kullanılır. Before I went to Çeşme, I used to go to Antalya for a holiday every year. Çeşme’ye gitmeden önce, her sene tatil için Antalya’ya giderdim. Did you use to visit your grandparents every summer holiday when you were little? Küçükken her yaz tatilinde büyük babanı ve büyük anneni ziyarete gider miydin? Olumsuz cümlelerde used to’ ile birlikte never’ kullanabiliriz. never used to Ayşe never used to swim in the sea until she was 18 years old. Ayşe, 18 yaşına kadar hiç denizde yüzmemişti. There was \ were’ yerine there used to be’ yapısını kullanmak da mümkündür. There were a number of theatre buildings here when I was seven years old. But now there aren’t. Ben 7 yaşındayken burada çok sayıda tiyatro binası vardı. Fakat artık yok. NOT used to’ geçmişte belirli bir zamanda bir defa olmuş bitmiş olayı ifade etmek için kullanılamaz. Used to’ geçmişte tekrar eden ve şimdi geçerli olmayan durumların anlatımı için kullanılır. While he was hurrying to get to school on time, John fell down the stairs. John zamanında okulda olmak için acele ederken, merdivenlerden yuvarlandı. John’un merdivenlerden yuvarlanması geçmişte belirli bir zaman içinde olmuş olaydır ve geçmişte olup biten olayların anlatımı için Simple Past Tense geçmiş zaman ile kullanılır. Sıklık Zarfları Frequency Adverbs genellikle “used to” nun önünde kullanılır. Ama bazen “used ve “to” arasında da kullanılabilir. l always used to call him at nights. VeyaI used always to call him at nights. onu daima geceleri arardım. İNGİLİZCE’DE ÖRNEKLERLE WOULD’ KONU ANLATIMI Would’ yapısını da used to’ gibi geçmişteki alışkanlıklarımızı ve geçmişte tekrarlanan eylemleri anlatırken kullanırız. “Would” olumlu cümlelerde kullanımı Özne I, you, we, they, he, she, it + would + mastar fiil When I was a kid, my mother would overdress / used to overdress me even in summer time. Ben çocukken, annem beni yaz aylarında bile kalın giydirirdi. John would play / used to play football often before he had the operation. John ameliyat olmadan önce sıklıkla futbol oynardı. I would play / used to play computer games when I was a child. Çocukken her gün bilgisayar oyunları oynardım. Bu cümlede ise "would" kalıbı kullanıldığı için, artık oynamıyorum anlamı ifade etmez. Yukarıdaki örneklerde de görüldüğü gibi, used to ve would aynı şekilde kullanılabilir.“Would” olumsuz cümlelerde kullanımı Özne I, you, we, they, he, she, it + would not + mastar fiil I wouldn't eat / didn't use to eat meat when I was studying in college, because I was a vegetarian. Ben üniversitede okurken et yemezdim,çünkü vejeteryandım.DİKKAT! would’ ve used to’ anlam olarak geçmişte yaptığımız fakat şu an yapılmayan alışkanlıklardan ve geçmişte tekrarlanan eylemlerden söz ederken kullanılsa da; Would’ durum fiilleriyle stative verbs birlikte kullanılamaz. Stative verbs Durum bildiren fiiler believe, mean, think, imagine, know, realize, suppose, understand, doubt, agree etc. 'Used to’ hem durum fiileriyle hem de iş, oluş, hareket bildiren eylemlerle birlikte kullanılabilir. People used to think that the world was flat. İnsanlar eskiden dünyanın düz olduğunu düşünürlerdi. NOT Geçmişteki alışkanlıklarımızdan bahsederken Simple Past Tense geçmiş zaman kullanabiliriz. Bu durumda o süreci bildiren bir zaman zarfı kullanmalıyız. When I was a child, I went to Bodrum every summer İçinde bulunduğumuz ana ait alışkanlıkları ifade eder. Bu ifade daha çok kişinin tipik davranış biçimini ve özeliğini ifade eder. It is Friday. Jane will go to cinema this evening as usual. Geçmişteki alışkanlık “Simple Past Tense” ile de ifade edilebilir. Women wore very long dresses in the middle ages.= women used to wear very long dresses in the middle ages. He is no longer such a famous pop star, but just 3 years ago the young adored him.= used to adore BE / BECOME USED TO Şu anki alışkanlıklarımızdan,alışkanlık haline getirdiğimiz eylemlerden bahsederken Be Used To’ yapısını kullanırız. Anlam olarak used to’dan farklı olduğu gibi yapı olarak da farklıdır. To Be Used To + doing’ olarak kullanılır. Bir şeye alışkın olmak manasındadır. I am used to getting up early.Sabahları erken kalkmaya alıştım. My family has become used to living in a cosmopolitan city like Istanbul for many years Ailem İstanbul gibi bir kozmopolit şehirde yıllardır yaşamaya alışkındır. They were used to the heavy traffic when they were in London. Londra'da iken ağır trafiğe alışkınlardı. My family has become used to living in a cosmopolitan city like Istanbul for many years.Ailem İstanbul gibi bir kozmopolit şehirde yıllardır yaşamaya alışkındır. I have been living in London for 5 years. I am used to driving in traffic jams. Beş yıldır Londra’da trafikte araba sürmeye alışkınım.GET USED TO Bir eylemin alışkanlık sürecini ifade etmek için Get used to’ yapısını kullanırız. get used to doing’ olarak kullanılır. The new rules were quite different for them but they got used to them in a short time.Yeni kurallar onlar için oldukça farklıydı fakat kısa zamanda alıştılar. I have just started wearing contact lenses, so I am still getting used to wearing them. Numaralı lens takmaya başladım, bu yüzden hala kontakt lenslere alışmaya çalışıyorum. You'll soon get used to driving your new car. Kısa zaman sonra yeni arabanızı kullanmaya alışacaksınız. The new rules were quite different for them but they got used to them in a short time. Yeni kurallar onlar için oldukça farklıydı fakat kısa zamanda alıştılar. “get used to” normal bir fiil gibi her tense'te kullanılabilir ve kullanıldığı tense'in kuralına göre çekim görür. Ayni ifadeyi “get accustomed to + Ving” ilede ifade edebiliriz. The students will soon get used to the school and to their new friends. Talebeler çok geçmeden okula ve yeni arkadaşlarına alışacaklar.future After many years I got used to working in this factory. Yıllar sonra, bu fabrikada çalışmaya alıştım. past We are getting used to using computers. Biz, bilgisayar kullanmaya alışıyoruz. continuous
PREPOSITIONS OF PLACE / YER EDATLARI / in,at,on / "The birds areon the tree branch." PREPOSITIONS / ELEMENTARY EDATLAR İngilizcede temel edatlar Yer edatları prepositions of place in-at-on I am in the garden now. Şimdi bahçedeyim. I will be at the station at ? Saat 10.'da istasyonda olacağım, tamam mı ? My books are on the sofa. Kitaplarım kanepenin üzerinde. AYRICA ; IN Cadde , şehir ve bölge isimlerinde “ IN “ He lives in Güzelyalı street / in Karşıyaka / in İzmir. Güzelyalı'da yaşıyor. We live in the north of Gaziantep. Oda , kapalı yerler için “ IN “ in the room, in the fridge, in the cupboard, in the school canteen AT Adress verirken, ev ,iş, okul, üniversite, havaalanı, süpermarket , hastane için “ AT “ I live at 7447, Zübeyde Hanım Street. I was at home yesterday Not Öğrenciler genelde” home ile house” kelimesinde edat kullanımını karıştırırlar. House “ in “ ile kullanılır kapalı bir yeri ifade ettiği için. Janet was at the university last week to take his final exam. Son sınavı almak için geçen haftaüniversitedeydi She waited for me at the airport. I am in the hospital now because I will be vaccinated soon. ON Katlar ve yüzeyler için “ ON “ We live on the first floor. Birinci katta oturuyoruz. The key on the table is mine. There are ten books on the table. They are walking on the pavement. Kadırımda yürüyorlar. Şimdi bu bilgileri tobloda gösterelim Genelde kullanım şöyledir in ENCLOSED SPACE kapalı alanlar at POINT belli yerler,noktalar on SURFACE yüzeyler at in on BELLİ BİR NOKTA KAPALI YERLER YÜZEYLERDE at the bus stop in the garden on the ceiling at the corner in İzmir on the wall at the top of the page in Turkey on the cover at the door in a car on the door at the entrance in my pocket on the carpet at the end of the road in my wallet on the floor at the crossroads in a building on the menu at the front desk in a box on a page Look at these examples Hakan is waiting for you at the bus stop. Hakan otobüs durağında bekliyor. The post office is at the end of the street. My train stopped at Central station . When will he arrive at the office? Do you work in an office? I live in Ankara. Where do you live? - I live in İzmir.? The prices on this menu is too expensive. There are a lot of posters on the wall. I live on the 6th floor at 5th Street in İzmir Not standard expressions of in, at, on at in on at home in a taxi on a bus at school in a car on a plane at work in a helicopter on a train at university in a boat on a ship at reception in an elevator on a bicycle, on a motorbike at the college in a row on a horse at the bottom in the sky on television at the side in the newspaper on the way at top in Cambridge Street on the left right to We use "to" to show movement such as go and come Gitmek ve gelmek gibi hareket bildiren kelimelerle kullanılır. Alex goes to school on foot. Okula yürüyerek gider. She came back to the shop. Mağazaya geri geldi. Are you coming to the meeting tonight ? Bu akşam toplantıya geliyor musunuz ?
Anasayfa İngilizce Preposition Kullanımları Sesli Oku Durdur İçindekiler Sesli Oku Durdur DERS 4 Preposition Kullanımları İsimler yer veya zaman anlamı kazandıklarında önlerine bazı ekler alırlar. Bu ekler onlara bir yön kazandırır ve cümle içinde anlam süslemesi yaparlar. Türkçede yüklem sonda bulunduğundan cümle kuruluşu sona doğrudur ve bu ekler kelimelerin sonlarında bulunurlar oysa İngilizcede yüklem baştadır ve cümle kuruluşu başa doğru gider. Sonuç olarak preposition edat olarak adlandırdığımız bu ekler de kelimelerin başlarına gelir. Yarın babasını hastaneye götürecek. He götürecek his baba ye hastane yarın He götürecek his baba to hastane yarın. Türkçede İngilizcede Bahçede de bahçe Yıllardır dır yıllar Masada da masa Üç saat içinde içinde üç saat Kitap hakkında hakkında kitap Tom ile ile Tom Ağacın altında altında ağaç Ankara'dan dan Ankara Aşağıda karşımıza çıkabilecek en temel kelimeler verilmiştir. in içinde at de-da on üzerinde with ile under altında about hakkında for için to ye-ya from den-dan between arasında Aşağıdaki örnekleri dikkatlice inceleyiniz. in bahçe bahçede in İstanbul İstanbul’da in üç saat üç saat sonra in 1945 1945’te in Haziran Haziranda at 5 saat 5de at tahta tahtada at ev evde on masa masada on cadde caddede on Pazartesi Pazartesi on duvar duvarda with Linda Linda ile with me benimle for Peter Peter için for us bizim için for günler günlerdir for yıllar yıllardır to İzmir İzmir’e to okul okula to iş işe to bahçe bahçeye from Manisa Manisa’dan from you senden between them onların arasında about mektup mektup hakkında under masa masanın altında Yukarıda açıklamaya çalıştığımız preposition’ların tamamının İngilizce gramerinde orijinal anlamları olduğu gibi bazen cümle içlerinde kelimelerle yan yana gelerek kendi anlamları dışında farklı anlamlar ortaya çıkarabilirler. Bu anlam ve kullanım özellikleri her ne kadar ilerideki konularda ayrıntılı incelenecekse de bu aşamada preposition’lar hakkında genel bir bilgi vermenin faydalı olacağı inancındayım. Aşağıda bundan sonra karşımıza çıkabilecek preposition’lar kullanım sahalarına göre ele alınmıştır. Sesli Oku Durdur Kendi Anlamlarında Kullanımları Daha evvel de değindiğimiz gibi tüm preposition’ların kendi orijinal anlamları vardır ve bunlar cümle içinde isimlerin önlerine gelerek onları “yer-zaman-özellik" olarak konumlandırırlar. across karşısında against karşısında opposite karşısında behind arkasında at the back of arkasında in front of önünde under altında at the bottom of altında in the middle of ortasında at the top of en üstünde at de-da around etrafında beside yanında next to yanında beyond ötesinde near yakınında from den-dan among arasında between arasında at the beginning of başlangıcında at the end of sonunda through içine doğru into içine doğru onto üzerine doğru on the corner of köşesinde on the left of solunda on the right of sağında on üzerinde over üzerinde in içinde until -e kadar by kıyısında, en geç to -ya, -ya with ile without -siz, -sız for için, -dir -dır Yukarıda en genel hatları ile en çok kullanılan preposition’lar verilmiştir. Bunlar isimlerin önlerine gelerek onlara anlam derinliği katarlar. Aşağıda ise yine orijinal anlamlı preposition’ların tarihlerle kullanımları verilmiştir. Dikkatle inceleyerek aralarındaki kullanım farklarını ayırt etmeye çalışın. Günlerde “ on “ kullanılır. on Monday Pazartesi günü on Saturday Cumartesi günü on Friday Cuma günü Aylarda “ in “ kullanılır. in June Haziranda in July Temmuzda in April Nisanda Saatlerde “ at “ kullanılır. at 5 o’clock saat 5’de at 8 o’clock saat 8’de at at half past 10 on buçukta Zaman dilimi içinde “ in “ kullanılır. sonra anlamı verir. in two hours iki saat sonra in five minutes beş dakika sonra in ten seconds on saniye sonra in 15 years 15 yıl sonra Sürüklemelerde “ for “ kullanılır. for years yıllardır for 25 days 25 gündür for 2 weeks 2 haftadır for a long time uzun zamandır Sürüklemelerde “ since “ kullanılır. since 1946 1946’dan beri since December Aralıktan beri since last night dün akşamdan beri since Monday Pazartesinden beri since 2 o’clock saat 2’den beri Sürüklemelerde “ until “ kullanılır. until morning sabaha kadar until last year geçen yıla kadar until 6 o’clock saat 6’ya kadar until now şimdiye kadar Sürüklemelerde “ by “ kullanılır. by Christmas en geç Noel’e kadar by the 1st of June en geç 1 Haziran’a kadar by this time next year en geç gelecek yıl bu zamana kadar by tomorrow en geç yarına kadar Sayısal tarihlerde “ in “ kullanılır. in 1978 1978 yılında in 1954 1954 yılında Özel durumlarda “ at “ kullanımı at Christmas Noel’de at dawn şafakta at last sonunda at long last en sonunda at first ilk önce at midday öğleyin at midnight gece yarısı at night geceleyin at noon öğleyin at once derhal at sunset günün batışında at the beginning başlangıçta at home evde Sesli Oku Durdur Ek Halinde Anlamsız Olarak Kullanımları Ek Halinde Anlamsız Olarak Kullanımları Dikkat edilirse preposition’ların orijinal anlamları üzerinde duruldu. Fakat her zaman preposition’lar kendi orijinal anlamlarını vermezler. Bazı isim, sıfat veya fiillerin sonlarına eklenerek birleşik yazılıp söylenir ve onların kuyruğu görevi üstlenirler. Bu tip kullanımlarda kesinlikle özel bir anlam üstlenmeyip ek durumundadırlar ve öylece kelimelerde birlikte bilinmeleri gerekir. Unutmayın ki tüm bunlar zaman içinde kullanıla kullanıla öğrenilecek şeylerdir. Aşağıda yer alan örneklerdeki eklerin hiç bir anlamlarının olmadığına dikkat edin. listen to dinlemek insist on ısrar etmek look forward to dört gözle beklemek interested in ilgilenmek have difficulty in zorlanmak afraif of korkmak angry with kızgın olmak look at bakmak happy with mutlu olmak point at doğrultmak Sesli Oku Durdur Ek Halinde Anlam Değiştiren Özellikte Kullanımları Ek Halinde Anlam Değiştiren Özellikte Kullanımları Bu kategoride ise preposition’lar kelimelerin sonlarına gelerek kelimelerin orijinal anlamlarını kaybettirip onlara yeni anlamlar verirler. Artık kelime ve preposition’lar kendi anlamlarını yitirmiş üçüncü bir anlam ortaya çıkarmışlardır. Bu tip kelimelerin özel bir yapılış kuralı yoktur ve ayrı ayrı bilinmeleri gerekir. Bu kelimelere “deyimsel fiiller" denir. Aşağıda bir kaç örnek verilmiştir. give vermek up yukarısı give up terk etmek, bırakmak carry taşımak on üzerinde carry on devam etmek go gitmek on üzerinde go on devam etmek find bulmak out dışarısı find out öğrenmek PREPOSITION KULLANIMLARI ÖZET Kendi Anlamları Olanlar on masa masada Ek Halinde Anlam Değiştirmeyenler insist on ısrar etmek Ek Halinde Anlam Değiştirenler go on gitmek Yukarıdaki bütün bilgiler kitabın ilerideki konularında ayrıntılı olarak incelenecek ve kelimeler kullanıldıkça, karşımıza çıktıkça özümsenecektir. Bu yüzden şu aşamada ek halindeki preposition’ların varlığı sadece felsefi olarak bilinmeli gün geçtikçe artan deneyimlerle bu bilgiler yerlerine oturtulmalıdır. Aşağıdaki boşluklara gelebilecek en uygun preposition’ları bulunuz. Bahçede Aylardır Türkiye hakkında Ağacın altında Geceleyin Parasız Çantasında Kasada Duvarda 5 senedir 1575’den bu yana Ellerinle Dün akşam İşe Uzun zamandır Babasından Caddede Bensiz Tom ile Caddenin sonunda Antalya’dan Nehir kıyısında Kumdalda Arabamın önünde Üç saat içinde Evimize yakın Yerde Günün başlangıcında Paris’e Caddenin karşısında Masaların arasında Gençliğimden bu yana Bizim için Dağın ardında Evde Senin için Mektupla ilgiliv Dakikalardır v Ocakta Tom’un arkasında Geçen haftadan beri Bu güne kadar İstanbul’da En geç pazara kadar İstanbul’a Sabaha kadar İstanbul’dan Filmin sonunda İstanbul’a kadar Hafta sonunda Salı günü Kısa zamanda Benimle Yarın Dün Sabahları Bu günlerde En geç yarına kadar Yüz yıldır Saat 4’e kadar Masanın altında Bu bölüm "BİR BAŞKA GÖZDEN İNGİLİZCE / İNGİLİZCEYE GİRİŞ " kitabında yer alan " Preposition " konusuna ayrılmış 90 sayfanın özetlenmiş bir kısmını içermektedir. Konuyu tam olarak anlayıp alıştırmaları yapmadan bir sonraki derse geçmeyiniz. Kitap ve Cd dağıtımına henüz başlanmamıştır. Derslere katılım başvuruları dışında lütfen gereksiz yere irtibata geçmeyiniz. Erhan SARIOĞLU Kişiye Özgü İngilizce eğitiminde 25 Yıllık İmza
prepositions of movement konu anlatımı