🎆 Ahmet Kutsi Tecer Anneler Şiiri
AhmetKutsi TECER Gönderen Aydın Bunu E-postayla Gönder BlogThis! Twitter'da Paylaş Facebook'ta Paylaş Pinterest'te Paylaş. Etiketler: Ahmet Kutsi Tecer, şiir, Tabiat Odam. Orda Bir Köy Var Uzakta. Orda bir köy var, uzakta, O köy bizim köyümüzdür. Şimdi mezarına hasretiz anne --> Issız bir mezarlık, kimsesiz bir yer
28AHMET KUTSİ TECER BÜTÜN ŞİİRLERİ Ahmet Kutsi Tecer BİLGE KÜLTÜR SANAT YAYINLARI Şiir 29 AHMET KUTSİ TECER ŞİİRLERİNDEN SEÇMELER) ahmet kutsi tecer bilge kültür 30 AHMET MUHİP DIRANAS ŞİİRLERİNDEN SEÇMELER ahmet muhip dıranas everest 73 ANNE DARBE NE DEMEK? Prof.Dr. Nevzat Tarhan timaş
ANNELERDal bir gün dedi ki tomurcuğuna: - Tenimde bir yara işler gibisin Titrerim rüzgarlar keder vermesin. Anneler beşikten der çocuğuna: - Acını görmesin
BütünŞiirleri, Ahmet Kutsi Tecer. Sayfa 230. Yalnızlar Yurdu. @ylnzlryrd. 1ay. , “Yoksul ve Çaresiz İnsanlar”, “Çocuk ve Anne” 4. Benim beğendiğim şiirleri: "Nerdesin" Geceleyin bir ses böler uykumu, İçim ürpermeyle dolar: - Nerdesin? Arıyorum yıllar var ki, ben onu, Aşıkıyım beni çağıran bu sesin. Gün olur
DeğişenDeğerler Karşısında Ahmet Hamdi Tanpınar / Ahmet Hamdi Tanpınar: A Person Againts the Changing Values / ABDULLAH UÇMAN . by TALİD Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi. Download Free PDF Download PDF Download Free PDF View PDF.
AşıkVeysel'i tanıtan Ahmet Kutsi Tecer ile birlikte. Biliyorsunuz, daha okula başlama çağında çiçek hastalığından sol gözünü kaybetti. Öteki gözünü kimi aynı hastalıktan, kimileri de bir kaza sonucu kaybetti der. Bunu da bilirsiniz, şiirle ilgisi olan babası vakit geçirmesi, oyalanması için bir saz aldı, teşvik etti
AhmetKutsi Tecer - Anneler. Dal bir gün dedi ki tomurcuğuna: - Tenimde bir yara işler gibisin Titrerim rüzgarlar keder vermesin. Etiketler: Ahmet Kutsi Tecer Şiirleri. Mevlana Celaleddin Rumi - Ben Bende Değil. Ben bende değil, sende de hem sen, hem ben,
hMcKMuw. Halk kültürü alanında ünlü çalışmalarıyla tanınan şair ve oyun yazarı Ahmet Kutsi Tecer’den seçtiğimiz şiirler… Orda bir köy var, uzakta, O köy bizim köyümüzdür. Gezmesek de, tozmasak da O köy bizim köyümüzdür. ... Bu şiiri bilmeyenimiz yoktur. Hatta daha çok okul sıralarında şarkı olarak söyledik. Tecer’i aslında Münir Ceyhan'ın bu şiiri okul şarkısı haline getirmesiyle, çocuk yaşlarımızda tanıdık. Ve daha nice çalışmalarıyla bildik onu. Çalışmaları ile Yunus Emre ve Karacaoğlan’ın yaşamına tanıklık etti. Ünlü Halk Şairi Aşık Veysel’i Türkiye’ye tanıttı… Bir dönem siyasette de yer alan Tecer, 118 yıl önce bugün geldi dünyaya. Onu “Bütün Şiirleri” kitabında derlenen şiirlerinden seçkilerle anıyoruz… Selâm olsun bizden güzel dünyaya Bahçelerde hâlâ güller açar mı? Selâm olsun sonsuz güneşe, aya, Işıklar, gölgeler suda oynar mı? … * Bütün sevgileri atıp içimden, Varlığımı yalnız ona verdim ben. Elverir ki bir gün bana, derinden, Ta derinden, bir gün bana "Gel" desin. … Niçin tat vermiyor artık hiçbirşey? Ne dersler,ne sözler,ne konferanslar... Başını kitabın üzerine eğ, Zavallı öğrenci imtihanlar var... … * Ne sert kış, ne sıcak, ne gölgeli yaz, Ne ılık meltemler, ne keskin ayaz, Mevsimler derdime bir şifa olmaz, Ben kökünden kopmuş kurumuş bir dalım. … Yine geldim senin gölgene ağaç, Bu yalnızlığımla, ıssızlığımla. Yalnızlık şifası yalan bir ilaç, Avundum boş yere yalnızlığımla. … * Ölürsem istemem ne yas, ne kefen, Ne başka bir fen. Üstümden kalkmasın çimen, çiy, yosun, Ruhum uyusun... … Ey benim ak alınlı, güler yüzlü sevgilim, Hadi kalkıp seninle uzaklara gidelim, Sıcak göğsünde başım, avuçlarında elim. … * Kim senin gözlerini mehtapta yad edecek? Kim sana bu feryadım gibi feryad edecek? Kim senin saçlarını övecek uzun uzun? Korkum budur ki bir gün sen de unutulursun! … Beni an, senden başka yok beni anacak, Yanmazsan sen de eğer, gençliğim hep yanacak. İnan senden başka yok gönlümde kimseye yer, Fakat, sen de anlamazsan beni, ölürsem eğer... … * Herkesin talihi kendi cezası Bülbülün çektiği dili belası, Tecer'im ayrılık olmaz olası Sazın kırık, saçak saçak tellerin! … Bütün Şiirleri Ahmet Kutsi Tecer Bilge Kültür Sanat S. 248 Kitabı satın almak için tıklayınız D&R Damla Karakuş Instagram biyografivekitap
Cumhuriyet edebiyatımızın şair ve yazarlarından olan Ahmet Kudsi, babasının memuriyeti sebebiyle 4 Eylül 1901’de Kudüs’te doğmuştur. Asıl adı Ahmet olup Kutsi ismi doğduğu yer olan Kudüs’ten dolayı verilmiştir. İlk öğrenimini Kudüs’te bir Fransız okulu olan Kudüs Frers Okulu’nda tamamlamıştır. Ahmet Kutsi, babasının Kırklareli’ne tayini sebebiyle orta okulu Kırklareli’de, lise öğrenimini Kadıköy Sultanisinde tamamlamıştır. Lise sonrası iki yıllık olan Halkalı Yüksek Ziraat Okulu’ nu bitirmiştir. Daha sonra Yüksek Öğretmen okulu imtihanını kazanarak iki yıl İstanbul Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’ne devam etmiştir. 1925 yılında, Yüksek Öğretmen Okulu bursuyla biyoloji öğrenimi için gönderildiği Paris Sarbonne Üniversitesi’nde felsefe öğrenimini sürdürdü, ancak bu öğrenimini de tamamlayamadan yurda döndü ve tekrar Edebiyat Fakültesi’ne devam ederek öğrenimini tamamladı. 1930’da Gazi Eğitim Enstitüsü’ne edebiyat öğretmeni olarak atandı. Ahmet Kutsi, mecburi hizmetinden dolayı Sivas’a Milli Eğitim Müdürü olarak atandı. Sivas, Ahmet Kutsi için yönünü bulması bakımından önemli bir yer olmuştur. Âşık geleneğinin büyük bir canlılıkla yaşatıldığı bu ilimizde şiirin, çalışmalarının kaynağını bulmuştur. Ahmet Kutsi, Sivas’ın Deliktaş Köyü’nden olan Ruhsati’nin bir şiirinde geçen Tecer Dağının adını soyadı olarak almıştır. Ahmet Kutsi 1931’de Sivas’ta “Halk Şairlerini Koruma Derneğini” kurdu. Bu çalışmalar Halk müziğinin tanınmasında, bu müziğin okula ve radyoya girmesinde önemli bir rol oynadı. 1934’te Yüksek Öğrenim Genel Müdürü oldu. Yedi yıl süren bu görevi sırasında özellikle Devlet Konservatuarı’nı teşkilatlandırdı. 1942’de Talim ve Terbiye Kurulu üyeliğine atandı ardından Adana ve Urfa milletvekili oldu. 1942-46 1941-45 yılları arasında ülkü mecmuasını yönetti. Bu yıllarda köy temsilcileri ile ilgilendi, köy tiyatrosunu inceledi ve Koç yiğit Köroğlu oyununu yazdı. 1948’de Devlet Konservatuarı’na, 1949’da Paris Kültür Ateşeliğine atandı; daha sonra UNESCO Uluslararası Çocuk Yardımlaşma Derneği Yürütme Komitesi Türk Delegesi oldu. 1951’de Galatasaray Lisesinde,1953’te İstanbul Konservatuar ında görevlendirildi. 1957’de Güzel Sanatlar Akademisinde estetik dersleri verdi; İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsünde ve İstanbul Radyosunda folklor öğretmenliği yaptı. 1966’da İstanbul Eğitim Enstitüsü Öğretmeni iken yaş haddinden emekli oldu; 25 Temmuz 1967’de İstanbul’da öldü ve Zincirli kuyu mezarlığı’na defnedildi. Ahmet Kutsi Tecer’in Edebi Kişiliği Ahmet Kutsi, ilk öğrenimini Kudüs’te bir Fransız okulu olan Freres okulu’ nda, orta öğrenimini Kıklareli’de lise öğrenimi Kadıköy Sultanisi’nde, yüksek öğrenimini Halkalı Yüksek Ziraat Okulu’ nda, İstanbul Darülfünun’ da üniversite ve Paris Sarbonne Üniversitesi’ nde öğrenim görerek öğrenimini tamamlamıştır. Yolcular yolcular! Deniz çağırıyor,Çağırıyor suların kükreyen çıldıran sular bağırıyor,Bağırıyor toplamak için herkesi. Ahmet Kutsi, Beş Hececiler’ den sonra, bu vezne yeni ses ve söyleyiş imkânları getiren Necip Fazıl Kısakürek, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Ahmet Muhip Dıranas kuşağındandır. Önce tekçi temaları özellikle aşk, ölüm, ıstırap konularını işledikten sonra Faruk Nafiz’ in açtığı yolda fakat onun tarzından çok türkülerde âşıklarda yol alan memleket şiirlerine yönelmiştir. Kimisi bir ülküye bağlı, kimisi biraz resmi ve zorlama kokan, kimisi de Anadolu’ nun eski efsanelerine dokunan bu şiirler, Ahmet Kutsi’ nin asıl kişiliğini gösterir. Orhan Veli neslinden önce, Türk şiirini sade, saf ve çıplak hale getirenlerin başında Ahmet Kutsi gelir. Duygularını benzetmelerden ve sıfatlardan ayıklayıp, teferruatta değil öze önem verdiği üslubu çıplak dili de üslubu gibi yapmacıksız, tabiî ve canlı; halkın günlük konuşma dilidir. Ahmet Kutsi, şiirlerini tema bakımından ikiye ayırmak mümkündür şahsi duyguları işleyenler ve yurt sevgisini dile getirenler. Şahsi duygularına yer verdiği şiirlerinde aşk, tabiat, metafizikölüm, hayat gibi temalar; yurt sevgisini dile getiren şiirlerinden dolayı “memleketçi şiir” in temsilcileri içinde yer alır. Ahmet Kutsi, genellikle halk şiirlerinin sekizli ve on birli hece ölçüsüne ve milli nazım birimi olan dörtlüğe bağlı kalmış; bazen da heceyi yeni ölçülerle denemiştir. Ahmet Kutsi, yalnız halk edebiyatı sınırları içinde kalmamış, Divan Edebiyatının ritmik bir biçimi olan “müstezat” heceye uygulamayı başarmıştır. Şiirin dış yapısını kurarken kâfiyenin imkânlarından daima faydalanmış ve daha çok zengin kâfiyeyi tercih etmiştir. Ahmet Kutsi’ nin ilk şiirleri 1921-1922’de Dergah Mecmuasında, 1924-25 yıllarında Milli mecmuada yılları arası şiir bakımından en verimli olduğu dönemdir. 1932′ de Ahmet Kutsi’ nin kendi eliyle yayımladığı “Şiirler”adlı kitabından sonra şiirlerinin çoğu Varlık, Oluş, Yücel, Ülkü ve Türk Düşüncesi dergilerinde yayımlanmıştır. Ahmet Kutsi’ nin Şiirlerinin kaynağı halktır . Bundan dolayı saz şiirinin ve âşık tarzının bütün inceliklerini sabırla araştırıp folklor değerleriyle birleştirmiştir. Böylece milli bir şiir meydana getirmek istiyordu . Sanat hayatımızdaki durgunluğun altında kendi kendinden emin olmayan , ruhunun içinde yürümekten korkan mütereddit bir insan ” tipimiz olduğunu belirterek milli sanatımızı kurmak isteyenlere yol göstermiştir. Ahmet Kutsi, milli Eğitim Müdürü olarak Sivas’a tayin edilince folklor hevesine çok sağlam bir zemin bulmuş oldu ve Halk kültürünün ortaya çıkması için bütün kuruluşlardan faydalandı. Bu hususta daha İstanbul’da öğrenci iken Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu kendisine yol gösterici olmuş, Fındıkoğlu’nun yönettiği Halk Bilgisi mecmuasında Paris kütüphanelerinde yaptığı çalışmalar yayımlanmıştır. Özellikle “Köroğlu” yazısı onun Türk edebiyatında isminin duyulmasında etkili olmuştur. Ahmet Kutsi’ nin Sivas’ ta “Halk Şairleri Bayramı” düzenlemesiyle Âşık Veysel, Talibi ve Ali İzzet gibi âşıkları tanıdı. Türk folklor zenginliklerini o devrin “Halkevleri” ne; her ilde çıkan Halkevi dergilerine ve özellikle de 1941-1945 yılları arası çalıştığı Ankara’ da yayımlanan Ülkü dergisine getirenlerin başında Ahmet Kutsi vardı. Ülkü dergisini bir köy şiirleri ve folklor “mektebi” haline getirmiştir. Ahmet Kutsi, tiyatro türünde de eserler vermiştir. Paris’ e gidince modern Avrupa tiyatrosunu tanımış, yurda dönünce batı tekniği ile folklor ve halk malzemesini işlemek suretiyle milli tiyatroya ulaşmak istemiştir. Tiyatro türünde kendisine ilk şöhreti sağlayan, geleneksel tiyatromuzdan esinlenerek yazdığı Köşebaşı’ dır. Ahmet Kutsi, tiyatro oyunlarının iki belirgin özelliği vardır 1. Biçim yönünden tiyatro geleneğimizden, halk kültüründen ve halk motiflerinden faydalanarak halkın konuştuğu Türkçe’ yi şiirli bir dille yazıya geçirmiş; 2. Muhteva yönünden ise geçmişten geleceğe doğru uzanan bir süreç içinde dikkatlice gözlediği toplumumuzu özellikle toplumsal değişme, özüne yabancılaşma ve zıtlıklarıyla tasvir ederek diyalektik açıdan ele almıştır. Ahmet Kutsi, gençlik yazılarından birinde “Ben ömrüm boyunca Anadolu’yu dinleyeceğim ve onun sesini dinletmeğe çalışacağım.” demişti. Bu sözüne bağlı kalarak Avrupa’ da öğrendiklerini memleket sevgisi ile birleştirip tam bir olumlu aydın örneği vermiştir. Folklor ve âşık şiirinin Türkiye’ de yayılışı, radyoları ve memleketi kuşatması bakımından büyük emek ve hizmetleri görülmüştür. Ahmet Kutsi, halk şairlerinin son büyüklerinden olan Âşık Veysel’ i Sivas’ ın Sivralan köyündeki yalnızlığından çıkarıp bütün ülkeye tanıtmıştır. Müze ve kütüphanelerdeki eski yazmalar, vesikalar, minyatürler, kenar köşeye atılmış cönkler arasından belgeler çıkararak Yunus Emre ve Karacaoğlan’ın hayatına ışık tutmuştur. Eski Türk dansları, oyun kolları, Köylü Temsilleri, orta oyunu üzerinde çok önemli araştırmalar yapmıştır. Ayrıca Köylü Temsillerini ciddi manada ilk inceleyen Ahmet Kutsi’ dir. Ahmet Kutsi TECER’in Eserleri ŞİİR Şiirler 1932 Tüm Şiirleri ölümünden sonra, 1980 OYUN Yazılan Bozulmadan 1947 Köşebaşı 1948 Köroğlu 1949 Beş Mevsim 1957 Bir Pazar Günü 1959 Satılık Ev 1961 de oynandı , kitaplaşmadı İNCELEME Sivas Halk Şairleri Bayramı 1932 Köylü Temsilleri Köy seyirlik oyunları derlemesi, 1940 Türk Folklorunda Sosyal Mesele 1969
Bedava Youtube Videoları İzle > Spor Haberleri >Şiirler > bilmeceler Her Telden Şiir Arşivi 2 postersYazarMesajCruzeiroMesaj Sayısı 125Takım Kayıt tarihi 13/05/08Konu Ahmet Kutsi Tecer'in Şiirleri Çarş. Mayıs 14, 2008 253 pm ANNELER Dal bir gün dedi ki tomurcuğuna - Tenimde bir yara işler gibisinTitrerim rüzgarlar keder vermesin. Anneler beşikten der çocuğuna - Acını görmesin gözüm alemdeTeselli demeksin bana son demde. Bütün ümitleri yel alır giderTomurcuk açılır, sel alır giderAnneler büyütür, el alır gider. CruzeiroMesaj Sayısı 125Takım Kayıt tarihi 13/05/08Konu Geri Ahmet Kutsi Tecer'in Şiirleri Çarş. Mayıs 14, 2008 253 pm BAŞBAŞA İşte bir vazoda açmış iki gülİşte bir saksıda eşsiz gördükçe gönlüm bir bülbülSaksıya baktıkça içimde bir haz. Dışarda fırtına, uğultu, tipiOdada sessizlik tutulur o da geldi, evin sahibiOturduk, eskiden konuştuk biraz. Dışarda fırtına, tipi... Yerler karİçerde başbaşa iki ısıtan eski bir baharDışarda yepyeni bir kış, bir ayaz. CruzeiroMesaj Sayısı 125Takım Kayıt tarihi 13/05/08Konu Geri Ahmet Kutsi Tecer'in Şiirleri Çarş. Mayıs 14, 2008 254 pm BESBELLİ Besbelli ölümüm ışık korkuyla girerken camdan,Uzan,başucumda perdeyi indir,Mum olduğu gibi kalsın akşamdan. Sonra koş terlikle haber vermeye,'Kiracım bu sabah can verdi' diye,Üç beş kişi duysun ve Belediye,Beni kaldırmaya gelsin odamdan, Evden çıkar çıkmaz omuzda tabut,Sen de eller gibi adımı unut,Kapımı birkaç gün için açık tut,Eşyam bakakalsın diye arkamdan. CruzeiroMesaj Sayısı 125Takım Kayıt tarihi 13/05/08Konu Geri Ahmet Kutsi Tecer'in Şiirleri Çarş. Mayıs 14, 2008 254 pm BİR GÜN EDİRNEYE GELİRSEN Bir gün Edirne’ye gelirsen eğer, Beni bulamazsan hiçbir tarafta, Bari ayağını çabuk tutuver, İnan, bekliyorum seni Arafta. Ne sağa, ne sola kımıldamadan; Bana sensiz cennet bile giremem orada yoksanCehenneme ise gitmek istemem. Eğer oyalarsa seni Edirne, İstemezse gönlün ayrılmak oradan, İnansam beni de özlediğine, Ben de Edirne’ye dönerdim, inan. CruzeiroMesaj Sayısı 125Takım Kayıt tarihi 13/05/08Konu Geri Ahmet Kutsi Tecer'in Şiirleri Çarş. Mayıs 14, 2008 255 pm BİR TOPRAK İŞÇİSİNE Sen omuzunda yorgan, elinde torban, Sen mevsim işçisi, büyük gezginci,, doğduğundan beri sen, anan, baban, Orakçı, çapacı, ırgat, ekinci, Sen, anan ve baban... Siz topraksızlar, Sizi ben tanırım uzun yollardan. Size en yığın yığın büyük yalnızlar, Sizi de yaratmış bizi yaradan. Ekip biçtiğiniz toprak sizindir, Sizindir zorluğu, derdi, mihneti. Sizin çektiğiniz derde dar gelir, Tanrının ambarı olsa cenneti. Ve cennet, dünyanın kurulduğundan Beridir Tanrı’nın düşüncesidir. Sen sabrını yere çaldığın zaman Bu güzel hulyadan Tanrı ürperir. Siz ey yığın yığın büyük yalnızlar, Sizi de yaratmış bizi yaradan. Ey mevsim işçisi, ey topraksızlar, Sizin toprağınız size bu vatan. AdminAdminMesaj Sayısı 4Kayıt tarihi 11/05/08Konu Geri Ahmet Kutsi Tecer'in Şiirleri Çarş. Mayıs 14, 2008 258 pm mehmet CruzeiroMesaj Sayısı 125Takım Kayıt tarihi 13/05/08Konu Geri Ahmet Kutsi Tecer'in Şiirleri Çarş. Mayıs 14, 2008 300 pm HALAY Çekin halay, çalsın durmadan sazlarÇekin ağır ağır, halay oyunlar, süzülsün nazlarİnce beller, mahmur gözler süzülsün. Tutun kızlar tutun, birleşsin ellerÇalın sazlar çalın, kırılsın kızlar dönün, kıvrılsın bellerUzun, siyah saçlar tel tel çözülsün. Bakışlar saçılsın kirpiğinizdenKayan yıldızlar gibi geceki izdenEtekler içinde naz eden dizdenÜzülsün bu deli gönlüm üzülsün. CruzeiroMesaj Sayısı 125Takım Kayıt tarihi 13/05/08Konu Geri Ahmet Kutsi Tecer'in Şiirleri Çarş. Mayıs 14, 2008 300 pm ILGAZ DAĞLARINDAN Siz, ağaçlar, elbet beni bildiniz, Ben sizden ayrılmış yürür bir çamlar, köknarlar, ey yeşil kendi kendini sürür bir dalım. Kırığım, içimden çıkmaz bu acı, Gün oldu başıma hasretin tacı, Düşündüğüm zaman asıl ağacı, İçimi yalnızlık bürür bir dalım. Ne sert kış ne gümrah ve gölgeli yaz, Ne ılık meltemler, ne keskin derdime bir şifa olmaz, Ben kökünden kopmuş çürür bir dalım CruzeiroMesaj Sayısı 125Takım Kayıt tarihi 13/05/08Konu Geri Ahmet Kutsi Tecer'in Şiirleri Çarş. Mayıs 14, 2008 301 pm İHTİYAR AŞIK Yıllardan beridir ağaran tellerBu akşam parıldar şakaklarımda'Bu gece ömrümün en son demi, derBüsbütün ağarsın varsın yarın da...' Çırpınır göğsünün içinde kalbiBir yaşlı ağaca sinen kuş gibiNedir bu esrarlı halin sebebi? Neden parlıyor o gözler? Bir oda Yaşlanmış, altında ipek bir sedirBir kız ki ay ondan parlak değildirÖptükçe ağaran bir gül denilirİhtiyar bülbülün dudaklarında CruzeiroMesaj Sayısı 125Takım Kayıt tarihi 13/05/08Konu Geri Ahmet Kutsi Tecer'in Şiirleri Çarş. Mayıs 14, 2008 301 pm İLK UYKULAR Yıllar var, o zaman küçüktü göğsün Boğuşmak bilmezdin bu kuş tüyüyleHülyanın ve yazın ve teneffüsün. Sihriyle uyuyan bir kızdın öyle. Alsan da koynuna seher yelini Saçının vermezdin ona teliniElinin üstüne konan elini Çekerdin ansızın bir ürpermeyle. Ey şimdi boğulmuş, yorgun, soluyan Kumral kız! Şu atlas yastığa dayanO hafif, hülyalı ilk uykulardan Ne zaman, ne zaman uyandın söyle? CruzeiroMesaj Sayısı 125Takım Kayıt tarihi 13/05/08Konu Geri Ahmet Kutsi Tecer'in Şiirleri Çarş. Mayıs 14, 2008 302 pm KEREM Ne zaman düşünsem sizi titrerim, Yaslı dağlar, yüzü gülmeyen dağlar! Bu dağlar içinde bir yer var derim, Orada kaybolan bir ses var, ağlar. Neden hiç çıkmıyor içimden bu sesTipi, çığ, fırtına...Donar her nefes, Yine bu ses ağlar, işitmez herkes, Beni kıvrandırır, inletir, yakar. Hey bu dağlar yalçın, karanlık, derin! Ne bir geçit verir ne sıcak bir battığı zaman sarp tepelerinÜstünden bir kartal geçer, o kadar... AdminAdminMesaj Sayısı 4Kayıt tarihi 11/05/08Konu Geri Ahmet Kutsi Tecer'in Şiirleri Çarş. Mayıs 14, 2008 302 pm mehmet baksana CruzeiroMesaj Sayısı 125Takım Kayıt tarihi 13/05/08Konu Geri Ahmet Kutsi Tecer'in Şiirleri Çarş. Mayıs 14, 2008 303 pm KIR UYKUSU Ne hoştur kırlarda yazın uyumak! Bulutlar ufukta beyaz bir yumak, Ağaçlar bir derin hulyaya varmış, Saçında yepyeni teller ağarmış. Baş yorgun, yaslanır yeşil otlara, Göz dalgın, uzanır ta bulutlara. Öğleyin bu uyku bir aralıktır, Saf hava bir kanat gibi ılıktır. zaman gönülde ne varsa diner, Yüzlere tülümsü bir buğu iner. Erirken sıcakta yaz kokuları, Ne hoştur, ne hoştur kır uykuları! CruzeiroMesaj Sayısı 125Takım Kayıt tarihi 13/05/08Konu Geri Ahmet Kutsi Tecer'in Şiirleri Çarş. Mayıs 14, 2008 304 pm KIŞ DÜŞÜNCELERİ Geçti yaz günlerinin güzelliğiAçık pencereler, damlar, şey ne sıcaktı, her şey ne iyiHatta o karanlık, aysız geceler. Hani o gezmeler kırda denizde? Hani o cümbüşler, sazlar temmuzda? Ağustos mehtabı tam üstümüzdePlajlarda neydi o eğlenceler? Yaşamak diyordum, yaşamak ne hoş! Hele bir gelmesin n'olurdu bu o kahkaha, o ses, o alkışŞimdi yerini aldı düşünceler... CruzeiroMesaj Sayısı 125Takım Kayıt tarihi 13/05/08Konu Geri Ahmet Kutsi Tecer'in Şiirleri Çarş. Mayıs 14, 2008 305 pm KONYA DESTANI Sabahtan vardım Konya'yaBaktım cihana binek, kimi yaya, Baktım meydana uyanık. Şehirde herkes ayakta, Kepenkler mektepli sokakta, Baktım her yana uyanık. Sabahtan akşama kadar, Didinir, terler, bütün babalar, Oğul, kız, ana uyanık. Konuşursan bir kelime, Kavuşursun bin selama, Lafızda şive var ama, Fikirde mana uyanık. Karatay, İnceminare, Dolaştım hep birer köşeye, her esere, Bakındım rana uyanık. Alaiddin tepesi'ne, Çıkdım tarihin türbesine, Baktım, amenna, uyanık. Baktım tarihe, zamana, Baktım Alaiddin Han'a, Baktım o büyük insana, Kılıç Arslan'a uyanık. Görünmez bir debdebede, Gönüllerden bir türbede, Yeşil üsküflü kubbede, Uyur Mevlana, uyanık. Tecerim bu nasıl hülya, Uyanıkken gördüm rüya, Eski Konya, Yeni Konya, Göründü bana uyanık. Ahmet Kutsi Tecer'in Şiirleri 1 sayfadaki 1 sayfası Similar topicsBu forumun müsaadesi varBu forumdaki mesajlara cevap Bedava Youtube Videoları İzle > Spor Haberleri >Şiirler > bilmeceler Her Telden Şiir ArşiviBuraya geçin
Cumhuriyet edebiyatımızın şair ve yazarlarından olan Ahmet Kudsi, babasının memuriyeti sebebiyle 4 Eylül 1901’de Kudüs’te doğmuştur. Asıl adı Ahmet olup Kutsi ismi doğduğu yer olan Kudüs’ten dolayı verilmiştir. İlk öğrenimini Kudüs’te bir Fransız okulu olan Kudüs Frers Okulu’nda tamamlamıştır. Ahmet Kutsi, babasının Kırklareli’ne tayini sebebiyle orta okulu Kırklareli’de, lise öğrenimini Kadıköy Sultanisinde tamamlamıştır. Lise sonrası iki yıllık olan Halkalı Yüksek Ziraat Okulu’ nu bitirmiştir. Daha sonra Yüksek Öğretmen okulu imtihanını kazanarak iki yıl İstanbul Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’ne devam etmiştir. 1925 yılında, Yüksek Öğretmen Okulu bursuyla biyoloji öğrenimi için gönderildiği Paris Sarbonne Üniversitesi’nde felsefe öğrenimini sürdürdü, ancak bu öğrenimini de tamamlayamadan yurda döndü ve tekrar Edebiyat Fakültesi’ne devam ederek öğrenimini tamamladı. 1930’da Gazi Eğitim Enstitüsü’ne edebiyat öğretmeni olarak atandı. Ahmet Kutsi, mecburi hizmetinden dolayı Sivas’a Milli Eğitim Müdürü olarak atandı. Sivas, Ahmet Kutsi için yönünü bulması bakımından önemli bir yer olmuştur. Âşık geleneğinin büyük bir canlılıkla yaşatıldığı bu ilimizde şiirin, çalışmalarının kaynağını bulmuştur. Ahmet Kutsi, Sivas’ın Deliktaş Köyü’nden olan Ruhsati’nin bir şiirinde geçen Tecer Dağının adını soyadı olarak almıştır. Ahmet Kutsi 1931’de Sivas’ta “Halk Şairlerini Koruma Derneğini” kurdu. Bu çalışmalar Halk müziğinin tanınmasında, bu müziğin okula ve radyoya girmesinde önemli bir rol oynadı. 1934’te Yüksek Öğrenim Genel Müdürü oldu. Yedi yıl süren bu görevi sırasında özellikle Devlet Konservatuarı’nı teşkilatlandırdı. 1942’de Talim ve Terbiye Kurulu üyeliğine atandı ardından Adana ve Urfa milletvekili oldu. 1942-46 1941-45 yılları arasında ülkü mecmuasını yönetti. Bu yıllarda köy temsilcileri ile ilgilendi, köy tiyatrosunu inceledi ve Koç yiğit Köroğlu oyununu yazdı. 1948’de Devlet Konservatuarı’na, 1949’da Paris Kültür Ateşeliğine atandı; daha sonra UNESCO Uluslararası Çocuk Yardımlaşma Derneği Yürütme Komitesi Türk Delegesi oldu. 1951’de Galatasaray Lisesinde,1953’te İstanbul Konservatuar ında görevlendirildi. 1957’de Güzel Sanatlar Akademisinde estetik dersleri verdi; İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsünde ve İstanbul Radyosunda folklor öğretmenliği yaptı. 1966’da İstanbul Eğitim Enstitüsü Öğretmeni iken yaş haddinden emekli oldu; 25 Temmuz 1967’de İstanbul’da öldü ve Zincirli kuyu mezarlığı’na defnedildi. Ahmet Kutsi Tecer’in Edebi Kişiliği Ahmet Kutsi, ilk öğrenimini Kudüs’te bir Fransız okulu olan Freres okulu’ nda, orta öğrenimini Kıklareli’de lise öğrenimi Kadıköy Sultanisi’nde, yüksek öğrenimini Halkalı Yüksek Ziraat Okulu’ nda, İstanbul Darülfünun’ da üniversite ve Paris Sarbonne Üniversitesi’ nde öğrenim görerek öğrenimini tamamlamıştır. Yolcular yolcular! Deniz çağırıyor,Çağırıyor suların kükreyen çıldıran sular bağırıyor,Bağırıyor toplamak için herkesi. Ahmet Kutsi, Beş Hececiler’ den sonra, bu vezne yeni ses ve söyleyiş imkânları getiren Necip Fazıl Kısakürek, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Ahmet Muhip Dıranas kuşağındandır. Önce tekçi temaları özellikle aşk, ölüm, ıstırap konularını işledikten sonra Faruk Nafiz’ in açtığı yolda fakat onun tarzından çok türkülerde âşıklarda yol alan memleket şiirlerine yönelmiştir. Kimisi bir ülküye bağlı, kimisi biraz resmi ve zorlama kokan, kimisi de Anadolu’ nun eski efsanelerine dokunan bu şiirler, Ahmet Kutsi’ nin asıl kişiliğini gösterir. Orhan Veli neslinden önce, Türk şiirini sade, saf ve çıplak hale getirenlerin başında Ahmet Kutsi gelir. Duygularını benzetmelerden ve sıfatlardan ayıklayıp, teferruatta değil öze önem verdiği üslubu çıplak dili de üslubu gibi yapmacıksız, tabiî ve canlı; halkın günlük konuşma dilidir. Ahmet Kutsi, şiirlerini tema bakımından ikiye ayırmak mümkündür şahsi duyguları işleyenler ve yurt sevgisini dile getirenler. Şahsi duygularına yer verdiği şiirlerinde aşk, tabiat, metafizikölüm, hayat gibi temalar; yurt sevgisini dile getiren şiirlerinden dolayı “memleketçi şiir” in temsilcileri içinde yer alır. Ahmet Kutsi, genellikle halk şiirlerinin sekizli ve on birli hece ölçüsüne ve milli nazım birimi olan dörtlüğe bağlı kalmış; bazen da heceyi yeni ölçülerle denemiştir. Ahmet Kutsi, yalnız halk edebiyatı sınırları içinde kalmamış, Divan Edebiyatının ritmik bir biçimi olan “müstezat” heceye uygulamayı başarmıştır. Şiirin dış yapısını kurarken kâfiyenin imkânlarından daima faydalanmış ve daha çok zengin kâfiyeyi tercih etmiştir. Ahmet Kutsi’ nin ilk şiirleri 1921-1922’de Dergah Mecmuasında, 1924-25 yıllarında Milli mecmuada yılları arası şiir bakımından en verimli olduğu dönemdir. 1932' de Ahmet Kutsi’ nin kendi eliyle yayımladığı “Şiirler”adlı kitabından sonra şiirlerinin çoğu Varlık, Oluş, Yücel, Ülkü ve Türk Düşüncesi dergilerinde yayımlanmıştır. Ahmet Kutsi’ nin Şiirlerinin kaynağı halktır . Bundan dolayı saz şiirinin ve âşık tarzının bütün inceliklerini sabırla araştırıp folklor değerleriyle birleştirmiştir. Böylece milli bir şiir meydana getirmek istiyordu . Sanat hayatımızdaki durgunluğun altında kendi kendinden emin olmayan , ruhunun içinde yürümekten korkan mütereddit bir insan ” tipimiz olduğunu belirterek milli sanatımızı kurmak isteyenlere yol göstermiştir. Ahmet Kutsi, milli Eğitim Müdürü olarak Sivas’a tayin edilince folklor hevesine çok sağlam bir zemin bulmuş oldu ve Halk kültürünün ortaya çıkması için bütün kuruluşlardan faydalandı. Bu hususta daha İstanbul’da öğrenci iken Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu kendisine yol gösterici olmuş, Fındıkoğlu’nun yönettiği Halk Bilgisi mecmuasında Paris kütüphanelerinde yaptığı çalışmalar yayımlanmıştır. Özellikle “Köroğlu” yazısı onun Türk edebiyatında isminin duyulmasında etkili olmuştur. Ahmet Kutsi’ nin Sivas’ ta “Halk Şairleri Bayramı” düzenlemesiyle Âşık Veysel, Talibi ve Ali İzzet gibi âşıkları tanıdı. Türk folklor zenginliklerini o devrin “Halkevleri” ne; her ilde çıkan Halkevi dergilerine ve özellikle de 1941-1945 yılları arası çalıştığı Ankara’ da yayımlanan Ülkü dergisine getirenlerin başında Ahmet Kutsi vardı. Ülkü dergisini bir köy şiirleri ve folklor “mektebi” haline getirmiştir. Ahmet Kutsi, tiyatro türünde de eserler vermiştir. Paris’ e gidince modern Avrupa tiyatrosunu tanımış, yurda dönünce batı tekniği ile folklor ve halk malzemesini işlemek suretiyle milli tiyatroya ulaşmak istemiştir. Tiyatro türünde kendisine ilk şöhreti sağlayan, geleneksel tiyatromuzdan esinlenerek yazdığı Köşebaşı’ dır. Ahmet Kutsi, tiyatro oyunlarının iki belirgin özelliği vardır 1. Biçim yönünden tiyatro geleneğimizden, halk kültüründen ve halk motiflerinden faydalanarak halkın konuştuğu Türkçe’ yi şiirli bir dille yazıya geçirmiş; 2. Muhteva yönünden ise geçmişten geleceğe doğru uzanan bir süreç içinde dikkatlice gözlediği toplumumuzu özellikle toplumsal değişme, özüne yabancılaşma ve zıtlıklarıyla tasvir ederek diyalektik açıdan ele almıştır. Ahmet Kutsi, gençlik yazılarından birinde “Ben ömrüm boyunca Anadolu’yu dinleyeceğim ve onun sesini dinletmeğe çalışacağım.” demişti. Bu sözüne bağlı kalarak Avrupa’ da öğrendiklerini memleket sevgisi ile birleştirip tam bir olumlu aydın örneği vermiştir. Folklor ve âşık şiirinin Türkiye’ de yayılışı, radyoları ve memleketi kuşatması bakımından büyük emek ve hizmetleri görülmüştür. Ahmet Kutsi, halk şairlerinin son büyüklerinden olan Âşık Veysel’ i Sivas’ ın Sivralan köyündeki yalnızlığından çıkarıp bütün ülkeye tanıtmıştır. Müze ve kütüphanelerdeki eski yazmalar, vesikalar, minyatürler, kenar köşeye atılmış cönkler arasından belgeler çıkararak Yunus Emre ve Karacaoğlan’ın hayatına ışık tutmuştur. Eski Türk dansları, oyun kolları, Köylü Temsilleri, orta oyunu üzerinde çok önemli araştırmalar yapmıştır. Ayrıca Köylü Temsillerini ciddi manada ilk inceleyen Ahmet Kutsi’ dir. Ahmet Kutsi TECER’in Eserleri ŞİİR Şiirler 1932 Tüm Şiirleri ölümünden sonra, 1980 OYUN Yazılan Bozulmadan 1947 Köşebaşı 1948 Köroğlu 1949 Beş Mevsim 1957 Bir Pazar Günü 1959 Satılık Ev 1961 de oynandı , kitaplaşmadı İNCELEME Sivas Halk Şairleri Bayramı 1932 Köylü Temsilleri Köy seyirlik oyunları derlemesi, 1940 Türk Folklorunda Sosyal Mesele 1969
ANASAYFAGÜNDEMDÜNYABİGPARASPOR ARENAKELEBEKYAŞAMYAZARLARBugün neler oldu?Ahmet Kutsi Tecer haberleri sayfasında Ahmet Kutsi Tecer hakkında son dakika haberler ve güncel bilgiler bulunmaktadır. Toplam 311 Ahmet Kutsi Tecer haberi, videosu, fotoğrafı ve yazar yazısı yer almaktadır. Geçmişte ve bugün yeni yayımlanan son durum gelişmeleri ile pek çok haber sayfamızdan takip Kutsi Tecer haberleri DAHA FAZLA AHMET KUTSİ TECER HABERLERİAhmet Kutsi Tecer’a ait tüm site haberleri
ahmet kutsi tecer anneler şiiri